İşletmeniz için Küresel Bir Tedarik Zinciri Nasıl Oluşturulur?
Küreselleşmiş tedarik zincirleri onlarca yıldır değerli maliyet avantajları üretmiş olsa da, son dönemdeki çalkantılar, çok uzaktaki tedarik ağlarının kırılganlıklarını gözler önüne serdi ve tedarik zincirlerinin yeniden oluşturulmasını gerekli kıldı.
Yeni dönemde küresel bir tedarik zinciriyle çalışmak, size yerel olarak bulamayacağınız benzersiz ürünler sunma fırsatı verebilir. Sizi dünyanın diğer tarafındaki insanlarla buluşturur ve başarılı bir işletme olma yolunda olumlu bir adım atmanızı sağlar.
İşte uluslararası kaynak kullanımı için en önemli ipuçları:
1. Tedarikçinin ihtiyaçlarınıza göre ölçeklendirebileceğinden emin olun:
İki kritik soruyu önceden sorarak başlamak zorunludur:
• Minimum siparişiniz nedir?
• Maksimum çıktı kapasiteniz nedir?
Yeni tedarikçilerle ilk çalışmaya başlarken büyük bir sipariş vermeyi asla önerilmese de, en yüksek tahmini üretim kapasitelerini bilmelisiniz. İstediğiniz son şey, bir ürün sunmaya başlamak, büyük siparişler almak ve ardından tedarikçinizin teslim edemeyeceğini keşfetmektir. Öngörülen talebinizi karşılayamazlarsa tedarikçileri kabul etmemelisiniz.
2. Şartları önceden müzakere edin:
Tedarikçilerinizle güçlü ilişkiler kurmak önemli olsa da, bir ticari işlem yaptığınızı asla unutmamalısınız. Müşteri olarak, sizin için uygun olan ödeme koşullarını müzakere etmeniz gerekir. Örneğin, sipariş verirken genellikle yüzde 50, teslimatta yüzde 50 ödenmesi gibi konuları önceden konuşmalısınız.
Eğer tedarikçi toplam ödemeyi önceden isterse, bunun malları başka birinden temin ettiğinin bir işareti olduğunu düşünebilirsiniz. Bu durum, gerçek tedarikçiyi bulana kadar aramaya devam etmenizi gösteren önemli bir işarettir.
3. Küçük başlayın:
Satıcının ve ürünün ne kadar harika olduğunu düşünürseniz düşünün, ilk siparişinizde dikkatli olmalısınız. Her zaman önce numuneleri isteyin. Gördüğünüzü beğendiyseniz, siparişlerinizi yavaş yavaş arttırabilirsiniz. Bir tedarikçiyle sağlam bir ilişki kurduktan sonra, ödeme gibi diğer detayları görüşebilirsiniz.
4. Tedarikçilerinizle tanışın:
Tedarikçilerinizle yalnızca e-posta veya telefon yerine online görüşmeler üzerinden iletişim kurabilirsiniz. Birçok insan İngilizceyi yazabileceklerinden çok daha iyi konuşuyor ve anlıyor. Çoğu zaman yüz yüze konuştuğunuzda, daha iyi iletişim kurabilirsiniz. Aynı zamanda, yüz yüze iletişim kurmak tedarikçilerinizle kalıcı ilişkiler kurmaya başlamanın en iyi yollarından biridir.
İşletme sahipleri ürünlerini almaya o kadar odaklanırlar ki tedarikçilerinin insan olduğunu unuturlar. Bu ilişkileri kurmak için zaman ayırırsanız, onları tanımak için çaba sarf ederseniz, sizin için dağları yerinden oynatırlar.
5. Kültürel düşünün ve buna göre plan yapın:
Engellerin üstesinden gelebilmek için hava durumu ve tatiller de dahil olmak üzere birlikte çalıştığınız kültür konusunda kendinizi eğitmelisiniz.
Örneğin Hindistan'da muson mevsimi var. Bu nedenle, kargo bu süre içinde uçaklar arasında aktarıldığında, gerçekten özel, su geçirmez ambalajlara ihtiyaç duyar.
Noel gibi tatillerde kimsenin çalışmayacağını düşünerek planlamaları bunlara göre yapmalısınız. Bu, ihtiyaç duyduğumuz şeyleri çok önceden sipariş vermeniz gerektiği anlamına gelir, böylece envanteriniz bitmez.
Bu tür kültürel konuları önceden öğrenmek, sizi yolda pek çok baş ağrısından kurtaracaktır.
6. İhracat harçlarını ve ürün fiyatını etkileyen diğer faktörleri öğrenin:
İthalat yapacaksanız, bir sipariş vermeden önce gerçek maliyetleri tahmin edebilmek için ilgili vergiler hakkında bilgi sahibi olmanız gerekir. Bu konuda ilgili uzmanlar veya devlet kurumlarından destek alabilirsiniz.
7. Teklifleri iyi değerlendirin:
Yapılan tekliflerin doğru değerlendirilmesi karlı bir anlaşma yapılması için çok önemlidir. Tedarikçilerin size verdiği tekliflerin makul mü yoksa yüksek teklifler mi olduğunu bilmeniz gerekmektedir. Yüksek teklifleri kabul etmek düşük karlı işler yapmanıza ve masada para bırakmanıza neden olur. Bunun önüne geçmek için Costifier ile tedarikçi bazlı maliyet tahmini yapabilirsiniz.